Kaç kişi, uygarlık tarihinin her döneminden kalıntılar, renkler ve koca bir mirası taşıyan İstanbul'un sokaklarında yürürken, aslında bir tarihin sayfalarını çevirdiğinin farkındadır? Acaba her sokak dönemecinde, daha eski bir zamanın sessizliğine varılan, Abdülhak Şinasi Hisar'ın tasvir ettiği mahallelerde ömür geçirmiş olan kaldı mı? Ya bizzat İstanbul? Artık karşımızda, gitgide kaybolan, kendini betona teslim eden, gündelik hayatın o kendine has dokusunu, yılların ötesiden süzülmüş kültürünü, yapaylığa ve zevksizliğin her türlüsüne bırakan bir şehir var. Bir de bu şehrin sakinleri, neredeyse onbeş milyon insan... Kimi Boğaziçi'nin güzelim tepelerine dikilmiş olan yüksek yapılardan "denizi seyrediyor", kimi yurdun dört bir yanından gelerek, yerleştiği varoşlarda, kendine "öncesiz" bir İstanbul'da yaşıyor. Ama bu şehirde henüz bazı şeylerin kaybolmadığını öne sürenler de var. İlber Ortaylı bunlardan biri. Yazarın İstanbul'u gezerken bir sohbet havası içinde kaleme aldığı yazılar, hâlâ bir umudun varolduğunu gösteriyor. Bir şehre, tarihiyle, diliyle, kültürüyle sahip çıkmanın zevkine varacağınız İstanbul'dan Sayfalar, sizleri senelerce öncesine götürürken, günümüz İstanbul'unun yeni yüzü ve sorunlarıyla da tanışmanızı sağlıyor. Yazarın tanımıyla, "sayfaları çevrilmekle bitmeyen bir kitap, seyrine doyum olmayan bir resim" olan bu şehrin bazı sayfalarını bulacağınız bu kitap, sokaklarından meydanlarına, camilerinden mezarlıklarına, ulemâ semtlerinden eğlence mekânlarına, kütüphanelerinden meyhanelerine... bir İstanbul albümü.